Nerello Mascalese

Etna eteklerinde 100 yaşını aşkın bir Nerello Mascalese bağı…

Sicilya’ya bir şarap gezisi yapmak istememin ana sebebi itiraf ediyorum Nerello Mascalese’ ydi. Gitmişken tabiki diğerlerini de tadacaktım ve çok leziz şaraplar da tattım. Ancak Nerello Mascalese’ nin yeri ayrı gerçekten. Neden mi? Kısaca özetlersem, aromatik profili, güçlü asiditesi, güçlü tanenleri ve yıllanma kapasitesi diyebilirim. Özellikle Nebbiolo ve Pinot Noir düşkünlerinin çok seveceğini düşünüyorum.

Aynen Nebbiolo ve Pinot Noir gibi fazlasıyla yer seçici bir üzüm Nerello Mascalese. Öyle Cabernet Sauvignon, Chardonnay gibi hemen her yerde yetişebilen ve kalite olarak kabul edilebilir örnekler veren üzümlerden hiç değil. Hatta Etna Dağı’nın volkanik topraklarında, 300-400 metreden yüksek irtifaları hariç hemen hiç bir yerde tatmin edici şaraplar veremiyor.

N. Mascalese kabuğundaki renk maddesi azlığı nedeniyle açık renkli şaraplar veriyor. Aroma profili floral (menekşe, gül gibi) ve kırmızı meyva ağırlıklı ancak bu şarabı Pinot Noir ve Nebbiolo şarapları gibi özel kılan, yıllanabilmesi (15 yıl kadar) ve bunu orman tabanı, tütün, ahır gibi katmanlar geliştirerek yapıp, kompleksleşmesi. Narin aromatik yapısı yeni fıçı kullanımına uygun değil ve kolayca fıçı etkisi altında tipisitesini kaybedebilir.Bu yüzden büyük bottilerde olgunlaştırılıyor daha çok. Slavon botti ile olgunlaştırılanlar inanılmaz şekilde Barolo- Barbaresco hatırlatıyor.

Özellikle Etna Dağ’ ının kuzeyinde yerleşik bağlardan çok iyi sonuçlar alınıyor. Bağların yüzünün kuzeye bakması ve yüksek irtifa sınırsız güneş ışığına sahip Ada’ da göreceli olarak daha ölçülü bir ısı ve ışık sağlıyor. Bu da daha yavaş ve uzun süren bir olgunlaşma dönemi demek. 350-400 metre irtifada eylül ortası gibi hasat yapılırken, 900 metrelerde kasım ayının ortasını bulabiliyor.

20-25 yaş ortalamalı görece genç bağlarla beraber, Kuzey Etna’ da bir çok Filoksera öncesi bağ mevcut. Volkanik toprağın bol oksijen içeren gözenekli ve kumlu yapısı, buraya yerleşik bağları filokseradan korumuş ve 90- 100- 140 yaşlarına varmış bağlar kendi kökleri üzerinde yükselen asmaların bilgeliği ile genç bağların veremediği kusursuz dengeyi, harikulade ipeksi dokuyu cömertçe sunuyor. Bu bölgeyi ziyeret ederseniz bu muhteşem bağları mutlaka ziyaret edin. Volkanik taşlarla örülmüş teraslarda kalın, kıvrımlı gövdeleri ile yıllara meydan okuyorlar. Metrelerce derinliğe uzanmış kök sistemleri ile yeraltı sularında çözünmüş mineralleri son derece az verimle, yavaş yavaş büyüttükleri üzüm tanelerine taşıyıp inanılmaz şaraplara can veriyorlar.

Bir yanıt yazın