Malum günlerden Perşembe. Bir tbt paylaşımı yapayım diye geçmişi kolaçan ederken karşıma çıkan bu şarabın öyle resim paylaşılıp geçilecek bir post olamayacağına kanaat getirdim. 2015 yılında Aslı ile yaptığımız Trento- Alto Adige şarap turumuzda bizi en çok etkileyen şaraplardan biri olmuştu. Gittiğimiz bir restoranın somelyesinin ısrarı ile tadıp, aromasına, tadına, rengine en çok da ismine vurulmuştuk. L’ora… Aura kelimesinden geldiğini duyunca şaşırmadık ancak bu aura, Grek ve Roma mitolojisindeki Aurai- nymphs of breeze ‘’esinti perileri’’ nden geliyor. Kuzey İtalya’ da Garda gölünden Trento Şehrine uzanan Laghi Vadisi’nden kuzeye doğru akan bu esinti, bölgenin en önemli mikroklimalarından birini oluşturuyor. İşte bu esinti sayesinde bir yandan hassas olduğu bazı mantar hastalıklarından korunan Nosiola üzümü, diğer yandan da ideal hızda olgunlaşma şansına kavuşuyor.
Çok yönlü bir üzüm Nosiola. Sek, hafif gövdeli, gevrek beyazlar verebildiği gibi, müthiş kompleks tatlı şaraplar da elde edilebiliyor. Toskana’ nın meşhur Vin Santo’ su gibi ancak bunun ismi daha değişik heceleniyor. Vino Santo, ya da bölgenin ismiyle Trento Vino Santo. Klasik Vin Santo’ ya göre daha tatlı ve kremamsı olan Vino Santo, yüksek asidite ve tuzlumsuluk içeren yapısıyla İtalya uzmanı ünlü eleştirmen Ian D’agata’ ya göre İtalya’ nın tüm kategorilerde en iyi 10 şarabından biri…
L’ora ise geç hasat edilip, Aura esintisi ile kısmen kurutulan üzümlerden elde edilen sek beyaz şarap stilinin ismi. Bizim tattığımız Pravis’ in L’ Ora’ sından başka bir de Toblino şaraphanesinin L’Ora’ sı var. Soğuk maserasyon ile kabuk teması yapılan şıra, yumuşak presle kabuklarından ayrılıp, 500 litrelik akasya fıçılarda fermente ediliyor. Fermentasyon sonrası 12 ay daha akasya fıçılarda kalan şarap, çelik tanklara alınıp 24 ay daha olgunlaştırılıyor. Sonuçta 36 ay sonra ortaya altın renkli şarabın, burunda çiçeksi notalar, kavrulmuş fındık, şeftali, bal, balsamik gibi kompleks aromalar oluşuyor. Damağı ise yoğun ama bir yandan da güçlü asidite ile canlı… Uzun bitişindeki tuzlumsulukla lezzeti daha da artan bu nadir şarabı tatmak için fırsat yaratmanızı tavsiye ediyorum. Zaten Trento- Alto Adige gördüğüm en güzel şarap bölgelerinden biri. Dolomitlerin nefes kesen görüntüsü, insanı kendine getiren tazelikteki dağ havası ile unutulmaz yerlerden biri benim için…
