Petrus…

Toprak yapıları, Bordo Sağ yaka’ dan bahsetmeye başlamışken, çok özel bir yerden bahsetmezsek olmaz! Burası Petrus tepesi… Tepe dendiğine bakmayın yalnız, öyle bildiğiniz dik tepelerden değil. Belli belirsiz bir eğimle yukarı doğru yükselen, yürürken yukarı çıktığınızı farketmeyebileceğiniz bir yükselti. İşte bu tepecik! dünyanın en değerli şaraplarının yapılmasını sağlayan 40 milyon yaşında çok özel bir toprak yapısına sahip ( yaşa takılmayın, asıl numara başka yerde). Kil yapısındaki topraklar hemen her zaman vadilerin taban bölümlerinde bulunur çünkü erozyon etkisi ile aşağılara doğru sürüklenirler. Ancak bu tepe, eteklerinin aşağısı 1 milyon yaşındaki kumlu çakıllı toprakla çevrili, kompakt Montmorillonit kilden oluşuyor. Diğer adı simektit kil. 65 mikron altındaki taneciklere kil deniyor. Ancak bu simektit kil ortalama 1 mikron çapa sahip. Yani inanılmaz derecede ince partiküllerden oluşuyor. Su gördüğü zaman müthiş bir emicilikle suyu içine çekip hapsediyor ve sünger gibi şişiyor. Moleküller arası boşluğa suyu çekip, kitleniyor ve su geçirmez oluyor. Karşılaştırma yaparsak, normal kilin 10’ da biri kadar su aldıktan sonra, su geçirmez olup, yağmuru yüzeyden bayır aşağılara doğru drene ediyor. Hatta bu maddenin su geçirmezliği öyle güçlü ki, kullanıldığı yerlerden biri barajların su yalıtımı! Düşünün!

Düşündünüz ve aklınıza gelen soruyu duyabiliyorum… E o zaman suyun giremediği yere kökler nasıl giriyor?

Giremiyor J

Üst toprakta sıkışan, kendine su ve besin arayan kökler, müthiş bir rekabete giriyorlar. Tüm güçleriyle, hayatta kalmak için köklerini geliştirmeye, türlerinin devamını sağlayabilmek içinse meyvaya konsantre oluyorlar. Simektit kilin içerdiği rutubet ve buna bağlı ısısı, üzerine çöreklenmiş köklerin ihtiyacı olan nemi ve ısıyı öyle bir ayarda veriyor ki, ne çok susuz kalıyorlar, ne de suya doyuyorlar. Erken olgunlaşan bir üzüm olan Merlot, köklerin sağladığı serinlikle, yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara olgunlaşıyor. Fenolik olgunluğu, mümkün olan en yüksek asidite ile yakalıyor. Yavaş ve uzun olgunlaşma süreci tanen miktarını açısından Dünya Merlot rekoruna ulaşırken, nitelik olarak da peluş yumuşaklığının nirvanasına eriyor. Ve o kolay yetişen, kolay içilen, Sideways’ te dalga konusu olan Merlot bambaşka bir şaraba dönüşüyor.

Petrus tepesinde 20 hektar kadar bir alanın taban toprağı simektit kil ve bunun 11,5 hektarı merkezdeki Petrus şaraphanesine ait. Komşuları, Pomerol elitleri olarak bilinen Vieux Chateau Certan, L’ Evangile ve Lafleur da simektit killi alana kısmen de olsa sahip. Ancak en tepedeki Petrus’ un bir ayrıcalığı daha var. O da en tepede olduğu için yüzey toprağı , komuşlarından çok daha ince… Bu da asmalar için daha çok rekabet demek!

Antik Roma’da yaşayan Petrus adındaki bir kişiye ait olduğu için Petrus tepesi adı verilen bu araziden gelen dünyanın en pahalı şarabının (şaraplarından birinin) adı da Petrus. Ancak etiketteki Romalı Petrus değil… Aziz Peter… Yunanca adıyla Aziz Petrus yani…

Bir yanıt yazın