Şaraplara genel olarak değinmek gerekirse, beni yerime mıhlayan, vay be! diyebileceğim bir şarap yoktu… Bana göre 90 puan ve üzeri değerlendirilebilecek birkaç üst kalite şaraptan bahsetmem gerekirse;
6 ay kadar önce 2015 rekoltesini tadıp beğendiğim Taneanda Caladoc’ un 2016 rekoltesi denge, kompleksite, tekstür ve uzunluk bakımından daha da iyi bir şarap olmuş.
Chateau Murou Rezerv 2017 Montepulciano- Sangiovese kupajı ise ağız sulandırıcı meyve kalitesi, zarif yapısı ve uzun bitişi ile üst düzeydi…
Suvla Grand Reserve Syrah 2019 ve Reverve Syrah 2019 tattığım diğer Suvla şaraplarından çok farklı kaliteleri ile öne çıktılar.
Kayra İmperial Cab.Franc- Merlot 2014’de entegre ve güçlü yapısı ile aklımda kaldı…
Dengeli fıçı kullanımı ve güçlü stilleri ile Kor Öküzgözü Boğazkere Reserve 2018, Kayra Versus Syrah-Viognier 2018 den sonra ise;
Temiz, içime hazır, ‘juicy’ karakterli ve dengeli şaraplar arasında varyetel kimliğini başarıyla taşıyan Nahita Dokya Kalecik Karası 2020, Solon Attica Malbec 2020, Gala Papaskarası 2020, Edrine Papaskarası 2020, Badur Cabernet Sauvignon- Merlot 2020, Kösetevek 2020 ve Likya Pinot noir 2020’ yi sayabilirim… Etkinliğe katılan tüm şarapları tadamadım. Burada sayamadığım başka iyi şaraplar da vardır mutlaka. Ama bu paragraf içinde saydığım şarapların stillerini daha çok önemsiyorum. Çünkü üzümün gerçek performansını başarılı bir şekilde yansıttıklarını düşünüyorum.
Yeni fıçı kullanılan şarapların büyük çoğunluğunda ise dengesizlikler söz konusuydu. Bence bunun en önemli sebebi üzümün yapısına, karakterine uygun olmayan zorlama teknikler kullanmak… Çünkü ‘büyük’ şarap, ‘büyük’ üzümlerle olur. Gövde almak için vasat üzümlerin şırasından çekerek,uzun uzun masere ederek, yeni fıçı kullanarak büyük şarap yapamazsınız. Yapmaya kalkarsanız da fıçıyı kaldıramadığı için fıçıdan başka bir şey kokmayan, dengesizce tannik, tekstürü kaba, acımsı, zariflikten ve varyetel karakterinden yoksun, ağır şaraplar yaparsınız…
