Söz savunmanın…

Fotoğraf Aykut Özeğrilmez’ e aittir

Sevgili grup üyeleri ( vinizmir grubuna hitaben facebook’ ta yazılmıştır) , Aykut Bey’ in deneyimlediği bir hatalı şarap paylaşımı sonrası hiç gerek yokken gergin bir tartışma ortamı oluştu. Grubumuz genelde amatör şarap severlerden oluşuyor. Bilgi ve deneyim açısından her seviyede üyelerimiz var ve biz çok sesli olmak adına herkese söz vermeye çalışıyoruz. Tadım notlarını paylaşmaları için teşvik ediyoruz. Konuşarak, okuyarak, tartışarak bilgilerimizi arttırıp bilinçli bir tüketici grubu oluşturmaya gayret ediyoruz. Çünkü tadılan şaraplarla ilgili bilinçli geri dönüşler olmazsa zaten kör topal ilerlemeye çalışan şarap sektörünün pozitif yönde gelişme gösterebileceğini düşünmüyoruz. Grupta üreticiler, şarap yapımcıları, üst düzey deneyime sahip, eğitimli üyeler de var. Kimsenin tahakkümü altında değil bu site… Olumsuz eleştiri okumak istemeyen üreticiler gruptan ayrılabilir, kimseyi zorla tutmuyoruz… Herkes özgürce tadım notu paylaşabilir, fiyat eleştirisi yapabilir…


Aslında basitçe olması gereken şuydu… Bahse konu üretici tüketici ile temasa geçer, şarapla ilgili bilgi ister, kaldıysa, dökülmediyse örnek gönderilir ve gerçekten hata varsa tüketicinin maduriyeti giderilir. Ancak aksine, üreticinin ve hatta bir de konuya dahil olan ve bu şarabın ticaretini yapan bir tüccarın küçümseme içeren, alaycı tavırlarına mazur kaldık.


Şarap distile yüksek alkollü içkiler gibi stabil kalmaya meyilli değildir.Organik bileşikler açısından şarabın zenginliği aynı zamanda onu bazı kimyasal reaksiyonlara açık hale getirir… Ortalama 12-15 derece alkol ve uygun miktada sülfürün yanında asit ve tanen içeriği şarabı ancak belli bir yere ve belli bazı hatalara karşı korur. Şarapta üretime ait hatalar ve/veya şişeleme sonrası gelişebilecek hatalar söz konudur. Redüksiyon hataları birbirlerini tetikleyen ve peşisıra gelişen kimyasal reaksiyonlar zinciri olduğu için en zorlu olanlardan biridir. Şarap, yapım aşamasının herhangi bir aşamasında geri dönülemez derecede redüksiyona maruz kalabilir ve yapımcı bunu havalandırma yaparak duysal olarak kontrol edip düzelttiğini düşünebilir. Halbuki havalandırma, redüksiyon belli bir seviyenin üzerine çıktıysa ( moleküler bileşiklerin yapısına göre) aslında durumu daha da kötü hale getirir. Duysal olarak algılanma eşiğinin altında olduğu için şarap redükte değilmiş gibi şişelenir, satılır… Belli koşullar altında da bu şişelerin bazılarında, bazen çoğunda ( şartlara bağlı olarak) irreversibl ( geri dönüşümsüz) redüksiyon gelişir… Redüksiyon hatasının bir çok başka sebebi var ama bu tür sonradan şişede gelişen, geri dönüşümsüz redüksiyon, daha yapım aşamasında üreticinin şarabı oksidasyondan korumak için gösterdiği aşırı önlemlerden kaynaklanır. Daha da detaya girmiyeceğim. Bunları aslında şarap yapımının ne kadar ince detaylarla dolu olduğunu göstermek için anlattım. Ben şarap yapımcısı değilim. Bunu şarap yaparak tecrübe etmedim. Aynı şarabın bazı şişelerinde çok ağır, bazılarında çok az yada hemen hiç olmamasına anlam veremediğim için geri dönüşümsüz redüksiyon sebeplerini araştırırken okuduğum yayınlardan öğrendim ( tabiî ki, şarabı bu kadar redükte iken şişelemiş olamazlar diye düşündüğüm için…)


Bahse konu üretici ve satıcı direk aşağılayıcı ve alaycı bir tavırla siz şaraptan anlamıyorsunuz, bu şarap hatalı değil,çok güzel bir şarap, yok satıyoruz! , bak şöyle tadım notu var!, böyle madalya aldık! şeklinde yaklaştılar. Onları bırakın, sadece tesisi ziyaret edip, tadım yaptığı için üreticiyi savunan, onların orda nasıl çalıştıklarını anlatıp çıkışan üyeler bile oldu. Maalesef bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak gibi bir hastalığımız var. Emeğe saygı duymak ayrı, eleştirmek ayrı… Bana hatalı şarap satanın hiç mi sorumluluğu yok? Hep iyi şeyler mi yazmak zorundayız? Hata varsa susmalı mıyız?
Üreticiyi ve satıcıyı madem bu kadar eminsiniz, buyrun kör tadım yapalım diyorum, üretici hiç oralı bile olmazken, satıcı ise– öğrenmeye açık izlenimi verip beni ‘’ challenge’’ a davet ediyorsunuz, o yüzden kabul edemem—diyor ( ne demekse?) Bu tartışma istemesem de zaten bir challenge’ a dönmedi mi? Evet, ben öğrenmeye açığım siz de açıksanız hodri meydan!


(Duyarlı üreticilerimizi tenzih ederim)

Bir yanıt yazın